T24 Kültür Sanat
Türkiye’nin dünyada da tanınan beyin cerrahlarından Prof. Dr. Talat Kırış‘ın öykü kitabı ‘Uzak Deniz Küçük Yağmur’ Doğan Kitap yayınları arasında çıktı.
Yazmaya ilkokul dördüncü sınıfta ‘Dizkapağı‘ adlı öyküyle başladığını paylaşan Talat Kırış, vücuttaki organ ve uzuvların “Biz neden beynin emrindeyiz” diye isyan etmeleri sonucu yapılan seçimde, dizkapağının vücudun başına geçmesi ve bir gün vücudun sahibinin kaldırıma dizini çarpması sonucu ölmesini kaleme aldığı o öyküden itibaren yazmayı hiç bırakmadığını anlatıyor. Sait Faik‘in, Varlık Yayınları’nın küçük kitaplarındaki küçük sayfalara dizilen öyküleriyle büyüdüğünü kayda geçiren Kırış, başta Cortazar, Marquez ve Borges olmak üzere, Latin Amerikalı öykü yazarlarına hayranlık duyduğunu belirtiyor.
Öykülerinde genellikle insanları, ilişkileri, aşkı, ayrılıkları, özlemleri, hayalleri, şehirleri iç içe anlatan Talat Kırış’ın metinlerindeki coğrafya genellikle, kitaba adını da verecek ölçüde denizler ve yağmurla çevreleniyor. Kırış, öykülerindeki coğrafyayı, İstanbul’un da altını çizerek, şöyle dile getiriyor:
“Bu öykülerde uzak kentler, uzak denizler, gelmeyen sevgilinin beklendiği hüzünlü tren istasyonları, hiç dinmeyen bir yağmurun kararttığı ufka bakıp gemilerinin yolunu gözleyen limanlar var. Tesadüflerin yarattığı bir anlık karşılaşmalara, bütün bir evreni, ezeli ve ebedi sığdıran aşklar var. İstanbul var, onun Emek Sineması, Hikmet Abisi, ölüp de dirilen şairleri var…”
“Yeryüzü bir kez daha intihar ediyor ejderhanın kendini kavuran alevleriyle” Aynı zamanda, Antarktika ve Grönland’a da ayak basan usta bir yelkenci olan Prof. Dr. Talat Kırış’ın, kendi edebiyat serüvenini ve “Uzak Deniz Küçük Yağmur”un hikâyesini anlattığı önsözünden geniş bir bölüm şöyle: “Yazmak ancak okumakla beslendiğinde hayatınızda kendine yer açıyor. Benim çocukluğumun geçtiği ev Sait Faik kokardı dersem, yanlış olmaz. Varlık Yayınları’ndan çıkmış, küçük boyutta, küçük puntoyla yazılmış öykülerini okuyarak büyüdüm diyebilirim. Onun öykülerinde yaşayan, İstanbul, Beyoğlu, deniz, ada, insanlar, sokaklar ve hayaller bir ömür beni de peşlerinden sürüklediler. Öykü yazma konusunda beni en çok motive eden diğer yazarlar ise başta Cortazar, Marquez ve Borges olmak üzere, Latin Amerikalı yazarlar oldu. O yarı gerçeküstü, yarı gerçek, sürprizlerle dolu, farklı coğrafyalara ve kadim dünyalara açılan kapılar, o muazzam hayal gücü, her seferinde yeni bir maceraya atılır gibi onları izlememe yol açtı. Yazma heyecanımı besleyen ilk edebiyat denemem, 1984 yılında Düşün dergisinin açtığı bir masal yarışmasına gönderdiğim masalla oldu. Bugün hayatta olmayan kıymetli yazarlarımız Onat Kutlar, Ülkü Tamer ve kendisine sağlıklı ve uzun bir ömür dilediğim Nursel Duruel’den oluşan jüri, ‘Daha Dünya Bebekken’ isimli masalımı mansiyon ödülüne değer bulmuştu. Sonrasında yoğun tıp eğitimi ve zorlu beyin cerrahisi ihtisası sürecinde fırsat buldukça yazdığım denemeler, gündeme ilişkin makaleler, Yeni Gündem dergisi, Cumhuriyet ve Radikal 2 gazetelerinde basıldı. Uzun süre Yacht Türkiye dergisinde de denizcilikle ilgili yazılar yazdım. 2019’dan beri T24 internet gazetesinde düzenli olarak yazıyorum. İlk basılan öyküm, 1990 yılında yazdığım ‘Kurşun Askerle Balerin’, 1992 yılında Argos dergisinde yayımlandı. O günden beri de öykü yazarım. Bu kitapta topladığım otuz üç öykü tam otuz üç yıla yayılmış durumda. Aralarında hiç yayımlanmamış öyküler ve son dönemde T24’te ‘Dolunay Öyküleri’ başlığı altında ayda bir yazdığım öyküler de var. Öykülerimde tekrarlanan kavramlar, birebir aynı cümleler ve insanlar bulacaksınız. Otuz üç yıl içinde unutup da aynı cümleyi, kavramı tekrar etmekten, kullanmaktan kaynaklanmıyor bu durum. Aksine bu kavramlar, cümleler, kişiler, görünmez bir harçla öyküleri birbirine bağlasın istedim. Yabancı uyruklu hatunlar için web sayfasını ziyaret edin. Örneğin, ‘Mümkün geçmiş ve mümkün gelecek’ kavramı. Belki de hayatımda üzerine en çok kafa yorduğum meselelerden biri. Tek bir hayatı sonsuz olasılıkla yaşıyoruz. Verdiğimiz her karar, beş dakikalık bir gecikme, anlık bir öfke, aylar süren bir melankoli, bazen hayatımızı ortaya koyduğumuz cesaret, bazense korkularımız, yaşayabilecekken yaşamadığımız hayatları bırakıyor arkamızda. Sonsuz sayıdaki mümkün geçmişimiz yine sonsuz sayıdaki mümkün geleceğimizi kodluyor. Bazı öykülerde bir başka öyküye doğrudan atıf bulacaksınız. Örneğin ‘Kurşun Askerle Balerin’de geçen ‘Ey aşk, dumanı tüten gümüş sürahilerden boşaldığın zaman kalbime / Yeryüzü bir kez daha intihar ediyor ejderhanın kendini kavuran alevleriyle’ dizesi gençken yazdığım bir şiirden. Aynı dizeye ‘Yüzük ve Melek’ öyküsünde, bir kutunun gizli bölmesinden çıkan kâğıtta da rastlayacaksınız. Diğerlerini size bırakıyorum, uyarına gelirse yakalarsınız, gelmezse öylece okuyup geçin.” “Öykülerin bir kısmı, bir şarkıya ya da şiire nazire olsun diye ya da birini anmak için yazıldı. Örneğin ‘Enginlerin Aydınlığı’nı, Aydın (Engin) Abi’yi kaybettikten sonra onu hatırlayarak yazdım. ‘Sevdadır’, ölümünün ellinci yılında Arkadaş Z. Özger’i anmak için yazıldı. ‘Göğü Maviltir Bir Kırlangıç Yakamoz’, Metin Eloğlu’nun ‘Çılgar’ şiirinden doğdu. Mojave Çölü’ndeki bir otoyol kenarında yer alan Hotel California, kadim bir sahil kentinin kıyısında ‘Büyülü Sözcükler Hanı’ olarak yeniden canlandı. Kitabın sonunda bir şarkı dinleme listesi bulacaksınız. Dilerseniz ilgili öyküyü okurken ya da okumayı bitirdiğinizde, adını andığım sanatçıdan o eseri dinlersiniz. Ben o öyküleri o şarkıları dinleyerek yazdım. Kitabın adı Uzak Deniz Küçük Yağmur. İçinden deniz geçen bir kentte büyüdüm. Deniz hemen dibimizde olduğunda bile bana hep uzakları hayal ettirir. Hep palamarları bırakıp kıyıdan uzaklaştığım, kollarımı kocaman açıp gezegenimizi kucaklamaya başladığım anları hissettirir. Kısmet oldu, dünyanın en kuzeyindeki ve en güneyindeki zorlu denizlerde de, bizim Akdeniz’imizde de rüzgârın önünde dalgaların şarkısını dinleyebildim. Yağmursa her yazdığım öykünün üstüne yağdı. Kimi zaman melankolisiyle, kimi zaman aşka sürükleyen romantizmiyle benim küçük yağmurlarım her zaman hayal dünyamın en güçlü motiflerinden biri. Denizsiz ve yağmursuz bir hayat düşünemiyorum.“ |
“Beyne Giden Yol”
T24’te 2019 yılından güncel gelişmelere dair yazdığı yazıların yanı sıra ayda bir ‘Dolunay Öyküleri’ başlığı altında öyküler yazan Kırış’ın 2021 yılında “Bir Beyin Cerrahının Anıları“nı içeren “Beyne Giden Yol” adlı kitabı, yine Doğan Kitap’tan yayımlandı.
| Prof. Talat Kırış’tan bir beyin cerrahının anıları: Sırat köprüsü üzerinde yolcu taşırız!
| Şirin Payzın’ın konuğu Talat Kırış: İnsana dair bir iş yapıyorum, insanı anlamam lazım
| Talat Hoca’nın vapuru
| Talat Kırış yazıları
Beyin cerrahı, yelkenci, yazar; Prof. Dr. Talat Kırış kimdir? Talat Kırış, 1961 yılında İstanbul’da Süleymaniye Doğumevi’nde dünyaya geldi. Sırasıyla Ataköy İlkokulu, İstanbul Erkek Lisesi ve İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi’ni bitirdi. Öğrenciliği sırasında yurtiçi ve yurtdışında kaza cerrahisi ve beyin cerrahisi kliniklerinde staj yaptı. Prof. Dr. Türkan Saylan‘la birlikte Van’da lepra hastalığı üzerine saha çalışmalarına katıldı. Konya Devlet Hastanesi Acil Bölümü’nde mecburi hizmetini; 1986-1992 yılları arasında İstanbul Tıp Fakültesi Nöroşirurji Anabilim Dalı’nda ihtisasını tamamladı. Uzmanlık tez çalışmasıyla Beyin Araştırmaları Derneği ve Japon Nörotravma Derneği’nden ödül aldı. Uzmanlık sonrası Kartal Eğitim Araştırma ve Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları hastanelerinde çalıştı. 1995-1996 yıllarında Amerika Birleşik Devletleri, Arizona, Phoenix’te bulunan Barrow Nöroloji Enstitüsü’nde burslu olarak, kafa kaidesi tümörleri ve beyin damar hastalıkları üzerine üst ihtisas yaptı. İstanbul Tıp Fakültesi Nöroşirurji Anabilim Dalı’nda 1999 yılında doçent, 2006 yılında profesör oldu. 2006 yılında 9. Uluslararası Serebral Vazospazm Kongresi’nin başkanlığını yaptı. Türk Nöroşirurji Derneği Yeterlik Kurulu kurucu üyeliği, Nörovasküler Eğitim Öğretim Grubu başkanlığı, Nöroonkoloji Eğitim Öğretim Grubu başkanlığı, Temel Kurslar eş başkanlığı, yönetim kurulu üyelikleri, Türk Nöroşirurji Dergisi ve Turkish Neurosurgery dergileri baş editörlüğü, Nöroonkoloji Derneği ikinci başkanlığı ve Türk Nöroşirurji Derneği başkanlığı yaptı. Avrupa Nöroşirurji Dernekleri Birliği Araştırma Komitesi üyeliği görevinde bulundu. Akdeniz Beyin Cerrahları Derneği Eğitim Komitesi Başkanı olan Kırış, 2017-2021 yılları arasında Dünya Nöroşirurji Dernekleri Federasyonu Beyin Damar Hastalıkları Komitesi Başkanlığı’nı üstlendi. Dünya Nöroşirurji Dernekleri Federasyonu’nda Türk Nöroşirurji Derneği’ni temsil eden delege olan Prof. Dr. Talat Kırış, meslek yaşamını Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi ve Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Beyin Cerrahisi bölümlerinde sürdürüyor. Kırış’ın editörleri arasında bulunduğu İngilizce iki kitabı, 100’den fazla kitap bölümü, ulusal ve uluslararası dergilerde makaleleri yayımlandı; çok sayıda ülkede beyin cerrahisinin çeşitli alanlarında eğitim kursları ve konferanslar verdi, yurtiçi ve yurtdışında eğitim amacıyla çok sayıda beyin cerrahının izlediği canlı ameliyatlar yaptı. Tıbbiye öğrenciliği yıllarından itibaren 40 yılı aşan öğretim üyeliği ve hekimlik hayatını, 2021’de yayımlanan “Beyne Giden Yol / Bir Beyin Cerrahının Anıları” adını verdiği kitabında anlattı. TEDx ve farklı sosyal platformlarda konuşmaları yayımlanan Kırış, aynı zamanda kıdemli bir denizci olarak Güney Amerika’dan Antarktika’ya kadar uzanan yelkenli seyahatler yaptı, Grönland’da kanoyla Kuzey Kutup dairesi geçiş yaptı. Anılarında hayalini, “Bir Şehir Hatları Vapuru’na ismimin verilmesini isterim. Kimbilir, kısmet…” sözleriyle paylaştı. Gençlik yıllarından itibaren yazın dünyasıyla ilgilendi, 1984 yılında Düşün dergisi masal yarışmasında mansiyon kazandı. Argos sanat dergisinde öykü ve denemeleri, Cumhuriyet ve Radikal gazetelerinde yazıları yayımlandı. 2012 yılından Yacht Türkiye dergisinde yazmaya başladı. Hekimlik mesaisinin yanı sıra Ağustos 2019’dan itibaren T24’te düzenli yazılar yazıyor. |
Künye
Kitap: Uzak Deniz Küçük Yağmur
Yazar: Talat Kırış
Editör: Aslı Güneş
Yayınevi: Doğan Kitap
Kapak Fotoğrafı: Talat Kırış
Kapak Tasarımı: Taylan Polat
Sayfa Uygulama: Gökçen Yanlı
Sayfa Sayısı: 216
Birinci Baskı: Nisan 2023