Samara Korolev Üniversitesi’nden yapılan açıklamaya göre astrofizikçiler, yaşamın erken safhalarında biyomoleküllerin RNA ve amino asitler şeklinde bulunmuş olabileceğini, metal iyonların RNA’nın stabilize edilmesinde ve kopyalanmasında anahtar rol oynadığını belirledi.
Rus ve ABD’li bilim insanlarına göre modern hücreler, iyonları zarlardan taşımak için özel proteinler kullanıyor, ancak bunlar çok büyük ve karmaşık olup ilk protohücreler zamanında var olmaları pek mümkün değildi. Bundan dolayı uzmanlar, eski hücrelerdeki iyonların uzaydaki yıldızlararası buzda ortaya çıkan ve meteorlarla birlikte Dünya’ya düşen şelasyon ajanlarının yardımıyla taşınmış olabileceği sonucuna vardı.
Araştırmada yer alan uzmanlardan biri olan Samara Üniversitesi Fizik Bölümü’nden Doç. Ivan Antonov, “Araştırmamızın bilimsel önemi, dünyada ilk kez yıldızlararası buzların analoglarından organik şelasyon ajanlarının elde edilmiş olmasıdır. Birçok bilim insanına göre şelasyon ajanları, ilk biyolojik protohücrelerin varlığı ve gelişimi için gerekliydi. Bu maddeler metal iyonlarının hücre zarı yoluyla taşınması sağlar ve böylece onlar da, RNA replikasyonunun katalizine, yani RNA verilerinin kopyalanmasına ve eski protohücrelerin bölünmesine katılabilir” dedi.
Çalışmanın teorik kısmının Samara Üniversitesi’nde, deneysel kısmının ise ABD’deki Hawaii Üniversitesi’nde yürütüldüğünü açıklayan Antonov, hesaplamaların ve deneylerin, derin uzay koşullarında yıldızlararası buzun içindeki karmaşık organik maddenin oluşumunun gerçekçi bir mekanizmayı gösterdiğini ve bunun, uzaydaki organik moleküllerin ulaşılabilir moleküler karmaşıklık düzeyi hakkındaki bilgiyi esas olarak genişlettiğini vurguladı.