Japonya’nın başkenti Tokyo’daki Haneda Havalimanı’nda dün bir yolcu uçağı ile Japonya Sahil Güvenlik Kuvvetlerine (JCG) ait uçağın çarpışması sonucu meydana gelen kazaya ilişkin yürütülen soruşturmada, pilot hatası ya da kuleyle iletişim eksikliği ihtimali üzerine yoğunlaşıldı.
Havacılık uzmanları, mürettebatın tahliye prosedürlerini doğru ve eksiksiz şekilde uygulaması ve yolcuların el bagajlarını uçakta bırakarak hızlıca acil çıkışlara yönelmesinin can kaybının önlenmesinde önemli bir faktör olduğunu belirtti.
Japonya’nın başkenti Tokyo’da bulunan Haneda Havalimanı’nda dün Japon Hava Yolları’na ait 379 kişinin bulunduğu yolcu uçağı ile Japonya Sahil Güvenlik Kuvvetlerine (JCG) ait uçağın çarpıştığı kazanın ardından Japonya Ulaşım Güvenliği Kurulu, kaza mahalli ve uçak enkazına incelemelere başladı. Polisin de katıldığı soruşturma kapsamında sahil güvenlik uçağının kara kutusuna ve uçaktan ağır yaralı olarak kurtulan pilotun ilk ifadesine ulaşıldı. Pilot, ifadesinde ilk olarak pist girişi öncesindeki son bekleme noktasına erişim izni aldığını, daha sonra ise kalkış izni aldığını söyledi.
“Pilot hatası” ya da “kule ile iletişim eksikliği”
Japon Hava Yolları (JAL) uçağının kara kutusunu arama çalışmalarının ise sürdüğü belirtilirken, yolcu uçağının mürettebatının hava trafik kontrolöründen gerekli izni aldıktan sonra inişe devam ettiği ve uçuş sırasında herhangi bir anormallik tespit edilmediği aktarıldı. Sahil güvenlik pilotunun çelişkili ifadeleri nedeniyle soruşturmanın “pilot hatası” ya da “kule ile iletişim eksikliği” üzerine yoğunlaştırıldığı öğrenildi.
5 askeri personel hayatını kaybetmişti
New Chitose Havalimanı’ndan Haneda Havalimanı’na gelen Japon Hava Yolları’na ait 516 sefer sayılı Airbus A350 tipi uçak, piste inişi sırasında sahil güvenliğe ait MA-722 tipi uçakla çarpışmıştı. Yolcu uçağı alev topuna dönerken, deprem bölgesine yardım malzemesi taşıyan sahil güvenlik uçağındaki 5 personel hayatını kaybetmiş, pilot ise ağır yaralı olarak kurtulmuştu.
El bagajlarının alınmaması ve prosedürlere uyulması hayat kurtardı
Yolcu uçağındaki 367’si yolcu, 12’si mürettebat olmak üzere 379 kişi ise kısa sürede uçaktan tahliye edilmiş, can kaybı yaşanmamıştı. Havacılık uzmanları, mürettebatın tahliye prosedürlerini doğru ve eksiksiz şekilde uygulaması ve yolcuların da güvenlik protokollerine uymasıyla can kaybının önlendiğini ifade etti. Uzmanlar, alev topuna dönen uçağın kısa bir sürede tahliye edilebilmesindeki önemli faktörün yolcuların el bagajlarını uçakta bırakarak hızlıca acil çıkışlara yönelmesi olduğunu belirtti.